28 Eylül 2008 Pazar

Türkiye Acaba İşgal Altında mı?

EROL MANİSALI
Cumhuriyet

27 Eylül 2008 00:11

- Kıbrıs’ta, “Türkiye’nin garantörlüğünden AB’nin garantörlüğüne..”

- Dicle ve Fırat’ta, Ankara’nın yönetiminden uluslararası kurumların, yani ABD ve AB’nin denetimine..

- Fener Patrikhanesi’nde, Eyüp Kaymakamlığı’nın idaresinden, Washington ve Brüksel’in güdümüne..

- Dış ticaret politikasında, Meclis’in ve hükümetin yönetiminden AB’nin emir-komuta zincirine..

- Köylünün tohumunda, “yerli üretimden Batı tekellerinin güdümüne..”

- Katılımcı demokrasi ve çağdaş uygarlık değerlerinden siyasal İslamın dinci baskısına..

- Sosyal devletten, sadaka devletine..

- Vatandaşlıktan kulluğa; insan haklarından ve özgürlüklerden “biat düzenine”..

- Türkiye Cumhuriyeti’nden ılımlı İslam devletine..

- Kısacası, Lozan’dan Sevr’e ve sömürgeleşmeye götürmek isteyenler…

73 milyonluk insanımıza sormak gerek; böyle bir gidişe evet mi diyorsunuz, yoksa karşı mı çıkıyorsunuz? İçinde yaşamakta olduğumuz süreç bu kadar nettir. Herkesin bu gerçekler doğrultusunda tavrını belirlemesi gerekir.

- Köşe yazarının köşesinde..

- Milletvekilinin, “milletin vekili” olup olmadığının anlaşılmasında..

- Siyasal parti yönetimlerinin, “partilerinin ne işe yaradığının” ortaya çıkmasında..

- İşadamının işinin,“ne işi” olduğunun kavranmasında..

- İşçi sendikasının katılımcı demokrasi içindeki yerinin açığa çıkmasında..

- Profesörün verdiği derste,“dünyaya kimin penceresinden baktığının anlaşılmasında”.. Herkesin bu değerlendirmeyi yapması gerekir.

“Gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım” derseniz size vazifemiz (misyonumuz) nedir diye sorarlar. Siz kimin görevlisisiniz? Soros’un mu, piyasanın mı, Deniz Feneri’nin mi, AB’nin mi, tarikat başının mı?.. Herkesin kendine sorması gerekir.

Savaş gemisinde ‘resepsiyon’…

Eylül’de Marmaris TV’nin konuğu olarak bu güzel kente gittim. Her şey çok güzeldi, ta ki emperyalizmin çirkin yüzü ile karşılaşıncaya kadar. Amerika’nın savaş gemisi, güzelliği bozan bir çirkinlik abidesi gibi limanda demirlemiş. İşgal günlerinin İstanbul’unu anımsatıyor.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Wilson da gemiye gelmiş, bir “resepsiyon” veriyor. Savaş gemisinde “kabul ve kutlamalar”, aynen İstanbul’u işgal eden İngiliz, Fransız savaş gemilerinde yapılan kutlamalar gibi…

USS San Antonio LPD 17 adlı savaş gemisi, Türkiye’deki Amerikan baskısının bir simgesi sanki. 1968’de gizliden gizliye yanaşıp kendilerini belli etmeden ertesi gün sessiz sedasız kaçarlardı. Bugün “resepsiyon” vererek boy gösteriyorlar, bayrak gösteriyorlar. Bu ortamı kim hazırlıyor? AKP hükümetinin Amerikancı tutumu mu? Turizm adı altında tatil yörelerini “Conilere peşkeş çeken” Özalcı zihniyet mi?

Demokrat Parti döneminde Menderes hükümetleri, Amerikan savaş gemilerine ve Conilerine hizmet sunmak için Beyoğlu’nun arka sokaklarını bir güzel boyatırlardı.

İngiltere Kraliçesi Türkiye’ye geldiğinde, İstanbul’da bir savaş gemisinde “resepsiyon” vermişti. İşgal dönemini anımsatan bir biçimde. Savaş gemisinde kutlama olmaz; bu savaş makinelerinde işgalciler dayatma yaparlar; onlar “emperyalizmin sembolleridir”. Bu nedenle, Japonya’nın Amerika karşısındaki teslim anlaşması bir savaş gemisinde imzalanmıştır.

Marmaris’teki savaş gemisindeki “kabul ve kutlamalara” katılan Marmaris’teki “ileri gelenlerin”, bu katılımları ile Türkiye’yi işgal dönemlerine geri götürdüklerini iyi anlamaları gerekir.

Conilerin bırakacağı üç kuruşa avuç açanların, muhtaç bırakılanların, sorunu “Coni getirerek” çözemeyeceklerini anlamaları gerekir. 1 Mart tezkeresini savunanlar da Conilere kucak açmak istemişlerdi. Birkaç yıl öncesinde Liberal Parti lideri Conilere ek olarak, Ege’de ne kadar kilise yaparsak o kadar papaz gelir, turizm gelirimiz artar dememiş miydi?

Yabancı askerlere ve dincilere Türkiye’yi muhtaç bırakanlar, sömürgeciler ve onların Türkiye’deki uzantılarıdır.

- Türkiye’nin kendi stratejileri, makro (ve ulusal) politikaları olmazsa…

- İşler piyasaya, yabancı tekellere, yabancı büyükelçilere, Conilere ve papazlara havale edilirse, o ülkenin gerçek adı “sömürge ya da arka bahçe” olur.

İngiltere Kraliçesi’nin savaş gemisindeki “kabul ve kutlamasına” 2008’de icabet eden Abdullah Gül 8 Mart 1995’te Meclis’te; “Arka bahçe ve sömürge oluyoruz” diye haykırıyordu.

İngiliz ve Amerikan savaş gemilerinde kutlamalar, coniler, papazlar, ülkeyi “babalar gibi” pazarlayanlar…Türkiye, acaba işgal altına girdi de biz mi farkında değiliz?

- Baskı altına alınan Kemalistler, yurtseverler, Amerika karşıtları…

- Ve öte yanda Amerikan ve İngiliz gemilerinde resepsiyonlar…

İstanbul’un arka sokakları yerine Conilere sunulan yeni turistik beldeler.

Türkiye işgal edilmiş de bizim mi haberimiz yok?

27 Eylül 2008 Cumartesi

TGC'den "Basın Meslek Kuruluşlarının Ortak Açıklaması"

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AKP hükümetinin yalnızca iktidara ve Meclis’te çoğunluğa sahip olmakla yetinmeyip; sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri, sendikalar ve medya dahil ülkenin bütün kurumlarını denetim altında tutma çabaları demokratik sistem açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Başbakan’ın “Bu gazeteleri evinize sokmayın” diyerek başlattığı ve daha sonra yaygınlaşan basına yönelik haksız suçlama ve müdahaleler; basın özgürlüğüne yönelik dünyanın hiçbir yerinde eşi, benzeri görülmeyen gazeteleri, gazetecileri, okurlarıyla birlikte hedef haline getirebilecek düşmanca bir tutumdur. Bu davranış asla kabul edilemeyecek bir saldırıdır.

Asıl olan ifade özgürlüğüdür. Halkın gerçekleri öğrenme hakkı herkes tarafından her koşulda korunmalıdır.

Anayasada ve yasalarımızda titizlikle korunması gereken, düşünce ve ifade özgürlüğünün sonucu olarak; gazeteci basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve oto sansürle mücadele eder ve halkı bu yönde bilgilendirir.

Gazetecinin halka karşı sorumluluğu; başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklarından önce gelir.

Buna karşılık; özellikle yürütme organı, gazetecilerin mesleki görevlerini yerine getirmelerinde, serbestçe yayın yapabilmelerinde ve yayın hakkının sağlanmasında çok önemli görev ve sorumluluğa sahiptir.

Yürütme organı; haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar dayatamaz ve bu yönde kanun dahi yapamaz, basın-yayın organlarını işletmekten alıkoyamaz.

Gazeteci; her ne amaçla olursa olsun tehdit ve şantaj gibi yollara başvuramaz. Doğru davranış ve meslek ilkeleri gereği bu şekildeki baskılara da karşı koyar. Bu ilkeye uyan gazeteciler ülke başbakanından aynı sorumlulukla hareket etmesini beklerken aksi yöndeki tutum, düşünce ve sözlerini şiddetle kınamaktadır. Politikacıları ve ülke yöneticilerini kendileri hakkındaki alkışlar kadar eleştirilere karşı da hoşgörülü olmaya davet eder.

Gazeteci başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. İnsanlar, topluluklar ve uluslar arasında milliyet, ırk, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan, insanlar, topluluklar ve uluslararasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayınlardan kaçınır.

O halde gazeteciler yürütme organı ve onun başı olan başbakandan nefreti, düşmanlığı körükleyici sözlerden ve davranışlardan kaçınmasını isteme hakkına sahiptir.Herkes bilmelidir ki, gazeteciler Başbakanın basına yönelik öfkesine rağmen,kalemlerinden kaynaklanan güçlerini halkın bilgi edinme hakkı için kullanacaktır. Çünkü bilgi ve haber alma, yorum yapma ve eleştirme özgürlüklerini ne pahasına olursa olsun savunmak gazetecilerin temel görevi olmaya devam etmektedir ve edecektir. O nedenle gazeteciler meslek kuralları gereğince hükümet ve benzeri kurumların müdahalelerine kapalıdır.

Gazetecilerin iş ve çalışma koşulları açısından sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması yaşadığımız olaylar nedeniyle çok daha fazla önem kazanmıştır. Medyada tekelleşme önlenmelidir. Editöryal bağımsızlık sağlanmalıdır. Basın özgürlüğü bu adımlarla güçlenecektir. Bugün karşı karşıya olduğumuz engellerin aşılması ancak basın ve ifade özgürlüğünün önündeki yasakların kaldırılmasıyla mümkündür. Gazetecilerin gazeteci olarak çalıştırılması gerekir ve sendikalaşmaları sağlanmalıdır.

Bizler aşağıda imzası olan basın meslek kuruluşları bu sorunlarımızın takipçisi olacağız.



AVRUPA GAZETECİLER BİRLİĞİ (AEJ)

BASIN ENSTİTÜSÜ DERNEĞİ

BASIN KONSEYİ

BASIN SENATOSU

ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ (ÇGD)

G 9 (Gazeteciler Platformu/Ankara)

İLETİŞİM ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ (İLAD)

KESK HABER-SEN

TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ (TGC)

TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI (TGS)


TOPLANTIYA GAZETE SAHİPLERİ BİRLİĞİ VE

İLETİŞİM MEZUNLARI DERNEĞİ (İLMED) GÖZLEMCİ OLARAK KATILMIŞTIR.

17 Eylül 2008 Çarşamba

KEMAL ÇAPRAZ'ı KAYBETTİK

TGC önceki Balotaj Kurulu ve Basın Senatosu Üyesi, sürekli
basın kartı sahibi Kemal Çapraz'ı 15 Eylül 2008 Pazartesi günü kaybettik.


1964 yılında Kastamonu'da doğan Çapraz, İstanbul Üniversitesi Basın
Yayın Yüksek Okulunu bitirdi. İst Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Gazetecilik ve Halkla İlişkiler bölümünde Kırım Türkleri
Basın Tarihi üzerine master yaptı. Mesleğe 1985 yılında Türkiye
Gazetesinde başladı. TGRT, Türkistan Dergisi, Türk Yurtları Dergisi,
Türk Yurdu Dergisi, Tarih ve Medeniyet Dergisi, Genişaçı Dergisi,
Hanımeli Dergisi, Yeniden Diriliş Dergisi, Türk Diplomatik Dergisi,
Emel Dergisi, Kardeşlık Dergisi'nde çalıştı.

Kemal Çapraz Kültür Ocağı Derneği, İstanbul Güvenlik ve Adliye
Muhabirleri Derneği, Türkmenistan Türkleri ile Dayanışma Derneği,
Turan Kültür Vakfı kurucuları arasında yer aldı. Mesleğini aylık olarak yayınladığı Ufuk Ötesi Gazetesi'nde sürdürmekte olan. "Sürgünde Yeşeren Vatan: Kırım isimli bir de kitabı yayınlanan Çapraz 'ın çeşitli konularda 85 ödül ve plaketi de bulunuyor.

6 Eylül 2008 Cumartesi

’Devlet Gazetecisi’

Ege CANSEN/Hürriyet

ELLİLİ yıllarda, TCDD’nin yeniden yapılanması ve kárlı bir işletme haline dönüşmesi için çalışmalar yapılmış. Bu amaçla demiryolu işletmelerini incelemek üzere bir heyet Amerika’ya yollanmış.

Heyetin dönüşte hazırladığı raporda şu tespit yer almış. "ABD’de, devlet demiryolları özel sektöre aittir." Devletçilik, bizim kanımıza girmiştir. Çünkü devlet, toplumun geçim davasını halletmekte ne kadar beceriksizse, kişilerin parasal sorunlarını bir çırpıda gidermekte o kadar etkindir.

Çok başarılı bir dergici olan Sedat Simavi, "Türkiye’de gazeteler devlete satılır; ben halka satılan bir gazete yapacağım" diyerek Hürriyet’i tasarlamıştır. Aradan 60 yıl geçti. Değişen fazla bir şey yok. Gazeteler, özellikle son zamanlarda, devlete yani hükümete satılsın, yani gazeteciler geçimlerini hükümet yandaşı olarak sağlasın diye yeniden tertiplendi. Bu gelişmeleri de dikkate alarak uzun süredir "imal-i fikir" eylediğim bir projemi okurların takdirine sunuyorum. Türkiye’de nasıl "devlet sanatçısı" diye bir páye varsa "Devlet Gazetecisi" diye bir páye de ihdas edilmelidir. Marifet, iltifata tabi olduğuna göre, gazetecilerin marifetini inkişaf ettirmek için bu teşvik çok gereklidir. Üstelik bu, demokrasinin bir gereğidir; di mi?

Genel Hükümler:

1. Her yıl, aşağıda açıklanan kıstaslara göre, son üç yıl içinde toplamda en yüksek puanı alan üç kişiye "Devlet Gazetecisi" unvanı verilir.

2. "Devlet Gazetecisi" seçilenlere, beratıyla birlikte bir nişan ve günün şartlarına göre bir ödül verilir. Ödül, bu yıl için 250 bin liradır.

3. Devlet Gazetecisi seçim işlerini Kültür Bakanlığı yürütür.

Kıstaslar ve puanları:

1. Cumhurbaşkanı, başbakan veya bakanlarla yurt içi gezilere çıkmak. (Gezileri izlemek bu tanıma girmez.) Her gezi 5 puan.

2. Cumhurbaşkanı veya başbakan ile birlikte dış geziye çıkıp, uçakta söyleşi yapmak. Her gezi 10 puan.

3. Cumhurbaşkanının veya başbakanın özel uçağında dış geziye çıkıp, havada çok samimi sohbet etmek. Her gezi 20 puan.

4. Yemek davetinde, devlet büyüklerinin tam yanına veya tam karşısına oturmak. Beher oturuş 5 puan.

5. Başbakanın "sizi hep okuyoruz" iltifatına mazhar olmak. 5 puan.

6. Başbakana akıl vermek ve teşekkür almak. 10 puan.

7. Başbakanla özel mülakat yapmak. Her söyleşi 20 puan.

8. Başbakanla TV sohbeti yapmak. Her program 50 puan.

9. Başbakan bana dedi ki diye yazıya girmek. 10 puan.

10. Ben, başbakana dedim ki diye yazıya girmek. 20 puan.

11. Avrupa Birliği komiserleriyle enseye tokat olmak. 20 puan.

12. AB komiserlerinin Türkiye raporlarına malzeme vermek. 30 puan.

13. Başbakan tarafından yanağı okşanmak. 25 puan

14. Başbakanın yanağını okşamak. 100 puan.

Son Söz: Halk içinde muteber bir meslek yok, gazetecilik gibi; olmaya devlet cihanda "Devlet Gazeteciliği" gibi.

3 Eylül 2008 Çarşamba

Türkiye'nin en popüler internet siteleri hangileri?

Türkiye’nin en popüler ilk üç haber sitesi ntvmsnbc.com, hurrıyet.com.tr. ve mıllıyet.com.tr...

Televizyon kadar hızlı, gazeteye göre ise çok daha derin bilgiye ulaşma imkanı tanıyan internet gazeteciliği, günümüz insanına pek çok fırsatlar sunuyor. Sabahın ilk saatlerinden itibaren günün sıcak gelişmelerini bir siteden diğerine hızla geçiş yaparak izlemek neredeyse birçoğumuzun alışkanlığı haline geldi.

İnternet haber siteleri arasında yaşanan büyük rekabet ise okuyucular için büyük fırsatlar yaratıyor. Okuyucu kitlesini elinde tutmak isteyen pek çok site, zengin ve son derece güncel içerikle okuyucuların karşısına çıkıyor. Kısacası internet gazeteciliği hem okuyucu hem de bu işin mesleğini ifa eden insanlar için büyük imkanlar sunuyor.

DÖRT YILDA 50 MİLYON KULLANICI

Geleneksel medya araçları ile karşılaştırıldığında, radyonun 50 milyon kişiye ulaşması 40 yıl, televizyonun bu sayıyı yakalaması tam 13 yıl aldı. İnternetin 50 milyon kullanıcıya ulaşması için ise dört yıl yeterli oldu. İnternetin hızla yaşamımıza girmesi ve yaygınlaşması sadece 15 yıllık bir geçmişe sahip. Geleneksel çalışma anlayışımızı kökten değiştiren internet pek çok bilginin de dijital ortama aktarılmasını mecbur kıldı.

Birçok meslekte olduğu gibi gazetecilik mesleği de internetle yeniden tanımlanmış, geleneksel çalışma tarzının dışında teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanır hale gelinmiştir. İnternet, özellikle mesleği gazetecilik olan insanlara yeni ufuklar ve yeni fırsatlar sunuyor. İnternet sayesinde gazeteciler ihtiyaç duydukları bilgiye çok kolay ulaşabiliyor, hatta bazı gazeteciler ise tamamen internete bağımlı çalışıyor. Hal böyle olunca da internet ile gazeteci arasında ki bağ (ister gazetecilik yapsın ister ziyaretçi olsun) iyice kuvvetleniyor.

İNTERNETE İÇERİĞİNİ İLK TAŞIYAN AKTÜEL DERGİSİ

İnternete içeriğini taşıyan ilk dergi Temmuz 1995’te Aktüel dergisi oldu. İnterneti ilk keşfeden gazete olan Zaman gazetesi de 2 Aralık 1995’ten itibaren gazetede yer alan haberleri ve köşe yazılarını internetten yayınlamaya başladı. İçeriğinin tamamını ilk olarak internete açan gazete ise Milliyet oldu. Milliyet’i, Hürriyet ve Sabah gazeteleri izledi. Her iki gazete de 1 Ocak 1997’de interaktif yayına geçti. Radikal gazetesi 28 Mart 1998’de, Cumhuriyet gazetesi ise 7 Mayıs 1998’de internete açıldı. Günümüzde ise ulusal yayın yapan bütün gazetelerin internette siteleri var. Birçok gazetenin sitesi ilk zamanlarda sadece o günkü sayının içeriğine yer verilirken şimdi 24 saat güncellenir ve haber girilir hale geldi.

İNTERNET HABERCİLİĞİNİN DÖNÜM NOKTASI 2000 YILI

Türkiye’de internet haberciliği iki dönem olarak ele alınabilir. Birincisi internetin ortaya çıkışını ve gelişme dönemini kapsayan 1995-2000 yılları arası... Bu dönemde, internet henüz yeni geliştiği ve gazeteciler arasında yeni tanındığı için haber sitelerinin sayısı oldukça sınırlıydı. Bu dönemdeki haber siteleri, basılı gazete yayımlayan kuruluşlara ait olan ve basılı gazetenin sanal ortamdaki kopyası olarak tanımlanabilecek sitelerden oluşuyordu.

İkinci dönem ise gerçek anlamda internet haberciliğinden bahsedilebilecek 2000 yılı sonrası dönem. 2000 yılı başlarında yaşanan ekonomik kriz sonrası işsiz kalan ve mesleği gazetecilik olan çok sayıda gazeteci, fazla bir yatırım gerektirmeyen internet gazeteciliğini, mesleki deneyimlerini yansıtabilmek bakımından, kendi sınırlı imkanları ile seslerini duyurabilecekleri yeni bir alan olarak gördüler. Bunlardan ayrı olarak, yalnızca internet üzerinden yayın yapan haber portalları da devreye girdi.

SANAL GAZETECİLİĞİN ÜSTÜNLÜKLERİ

İnternet gazeteciliğinin geleneksel medyadan farklı olarak en fazla ön plana çıkan dört yönü; hızı, geri dönülebilir olması, detaylara izin vermesi ve yayıncı açısından da okuyucu açısından da özgürleştirici olması.

Özellikle gündemi etkileyen son dakika haberleri, televizyon bültenlerinden bile önce internet gazetelerinde yer alıyor. Habere hızlı ulaşım imkanı insanları internet gazetelerine çekiyor. İnternet gazetelerinde haberi çok kısa bir sürede görmek mümkün olurken, günlük gazeteler bu haberleri ancak ertesi günkü baskıda verebiliyor. Öte yandan internetin en önemli özelliklerinden biri olan interaktivite, okuyucunun da habere dahil olmasına imkan tanıyor. Günümüzde okuyucu kitlesi her yönü ile aktif bir şekilde sisteme dahil olmakta, hatta blog (e-günlük) kavramı ile haberin kaynağı dahi olabilmekte.

İnternet gazeteciliğinin sunmuş olduğu avantajları kısaca şu şekilde sıralamak mümkün:



•Haberi çok hızlı bir biçimde verebilmesi ve sürekli güncellenmesi

•Okurun habere 24 saat, dilediği zaman ulaşabilmesi

•Multimedya temelinde ses-grafik-görüntülü dosyaları kullanma

•Arşivdeki haberlere kolayca ulaşabilme ve istenilen haberleri saklayabilme

•Okurla interaktif etkileşim; okurun yorumlarını anında iletebilmesi

•Diğer medyada yer almayan farklı haberleri bulabilme

•Alternatif haber siteleri ile anında karşılaştırma imkanı tanıması

EN ÖNEMLİ KONU GÜVENİRLİLİK

Haberin niteliğini değiştiren internet, günümüzde gazetecinin de tanımını değiştirdi. İnternet gazetecisi veya bir başka deyişle internet editörü, daha donanımlı olmak zorunda. Mesleki birikiminin yanı sıra gerektiğinde editör, muhabir hatta bir yayın yönetmeni gibi karar verme yetisine sahip olmak durumunda. Çünkü internet gazeteciliğinde haber akışı sürekli olduğundan haberlerin analizi, sunumu ve sitede nerede yer alması gibi konular kısa sürede çözülüp, hızlı ve doğru bir şekilde yayın sürecine dahil edilmeli.Gün içerisinde takip ettiğimiz internet sitelerinin ne kadar güvenli haber yayınladıkları ise okuyucu için en önemli konulardan biri. Haberin doğruluğu, güncelliği gibi konular en temel noktalar. Bu noktalara özen gösteren sadece ajans haberleri ile değil, gün içerisinde siteye özel haber ve yazı ekleyen sitelerin içerik farklılaştırma yönü ile de bir adım önde olduğu görülüyor. Site trafiği yaratma veya ziyaretçi kaygısı ile gerçek haberi farklı şekilde sunan siteler ise okuyucu kitlesinin internete olan güvenini büyük oranda zedeliyor.

HANGİ HABER SİTESİ DAHA BİLİNİR VE GÜVENİLİR?

Türkiye’nin ilk ve tek ağızdan ağıza pazarlama (WOMM - Word of Mouth Marketing) ajansı olan FikriMühim kullanıcıları arasında yapılan ‘İnternet haber siteleri bilinirlik ve güven araştırması’na göre, Türkiye’nin en popüler, en sık takip edilen ve en güvenilir haber sitelerinin hangileri olduğu belli oldu. Araştırmaya katılan kullanıcılara üç soru yöneltildi: ‘Aklınıza ilk gelen internet haber sitesi hangisi? Gün içinde olan biteni öğrenmek için en çok hangi haber sitesine bakıyorsunuz? En güvendiğiniz haber sitesi hangisi?’

Fikrimuhim.com kullanıcılarından cevaplar açık uçlu olarak alındı. Kullanıcılara herhangi bir cevap seçeneği sunulmazken, kullanıcıların katılımı şu yönde gerçekleşti.

EN POPÜLER HABER SİTELERİ HURRIYET VE NTSVMSNBC’NİN

Türkiye’nin en popüler haber sitesi yüzde 17’lik eşit oranla ntvmsnbc.com (287 kişi) ve hurriyet.com.tr. (284 kişi) Bu siteleri yüzde 14 ile milliyet.com.tr (246 kişi), yüzde 13 ile haberturk.com (213 kişi), yüzde 8 ile mynet.com (128 kişi), yüzde 5 ile haber7.com (85 kişi), yüzde 3 ile internethaber.com (53 kişi), yüzde 2 ile google (42 kişi). Toplamda 117 haber sitesinin telaffuz edildiği bu soru da, yüzde 22’lik dilim diğer haber sitelerini temsil etti. Araştırmanın en ilginç yönlerinden biri de raştırma yapıldığı tarihte haber sitesi olarak hizmet vermemesine rağmen, google’ın haber siteleri arasında görülmesi.

SON DAKİKANIN ADRESİ HURRIYET.COM.TR VE MILLIYET.COM.TR

Gün içerisinde olan biteni öğrenmek için en sık takip edilen ilk site yüzde 20 ile hurriyet.com.tr. (343 kişi) Bu siteyi çok az bir farkla yüzde 18 ile milliyet.com.tr (297 kişi) takip etmekte. Yüzde 15 ile ntvmsnbc.com (250 kişi) üçüncü, yüzde 11 ile haberturk.com (178 kişi) dördüncü, yüzde 9 ile mynet.com (158 kişi) beşinci, yüzde 5 ile haber7.com (81 kişi) altıncı ve yüzde 3 ile internethaber.com (44 kişi) yedinci sırada yer aldı. Toplamda 102 haber sitesinin telaffuz edildiği bu soruda, yüzde 21’lik dilim diğer haber sitelerini temsil etti.

EN GÜVENİLİR HABER SİTESİ NTVMSNBC.COM

Araştırmaya göre, en güvenilen internet haber sitesi açık ara farkla ntvmsnbc.com. Yüzde 23 ile birinci olan ntvmsnbc.com’u (381 kişi) yüzde 14 ile hurriyet.com.tr (232 kişi) takip ediyor. En güvenilir haber siteleri arasında yüzde 12 ile milliyet.com.tr (198 kişi) ise üçüncü. En güvenilirler arasında yer alan diğer haber siteleri şöyle sıralanıyor: Yüzde 10 ile haberturk.com (164 kişi), yüzde 6 ile mynet.com (109 kişi), yüzde 5 ile haber7.com (82 kişi), yüzde 2 ile zaman.com.tr (32 kişi) ve cnnturk.com. (32 kişi) Toplamda 104 haber sitesinin telaffuz edildiği bu soruda, yüzde 27’lik dilim diğer haber sitelerini temsil ediyor.

ALEXA.COM SIRALAMASINDA BİRİNCİ MILLIYET.COM.TR

İnternet sitelerinin reytingini gösteren alexa.com’un verilerine göre, Türkiye’de en çok ziyaret edilen sitelerin başında haber siteleri yer alıyor. Alexa.com’un ülke kategorisinde yer alan sıralamasına göre, Türkiye’de en çok ziyaret edilen haber sitelerinden ilk sıralarda yer alanlardan birkaçı sırasıyla şöyle: Milliyet.com.tr, hurriyet.com.tr, mynet.com, ekolay.net, haberturk.com, internethaber.com, sabah.com.tr, haber7.com, ntvmsnbc.com ve vatanim.com. (Ağustos 2008) Alexa.com’un ‘Türkiye’de en çok ziyaret edilen sitelerin sıralaması’nda ilk 30 internet sitesinin neredeyse yarısının haber sitesi olduğu görülüyor.

EN POPÜLER HABER SİTELERİ

Haber siteleri Kişi sayısı

ntvmsnbc.com 287

hurriyet.com.tr 284

milliyet.com.tr 246

haberturk.com 213

mynet.com 128

haber7.com 85

internethaber.com 53

google.com.tr 42

cnnturk.com 23

tr.msn.com 18

sabah.com.tr 17

radikal.com.tr 16

zaman.com.tr 15

samanyoluhaber.com 14

nethaber.com 14

gazeteoku.com 14

ttnet 12

haberler.com 10

ekolay.net 9

memurlar net 8

ensonhaber.com 7

gazeteport.com.tr 7

haber3.com 7

gazeteler.com 6

haber.gen.tr 6

haberx.com 6

diğer 157

Kaynak:MEDYATAVA